11 Şubat 2019 Pazartesi

THOMAS MORE - ÜTOPYA


Selamlar,

   İlk blog yazımda size biraz olsun açıklamaya çalıştığım yazılarıma büyük bir heyecanla başlıyorum. Hakkında konuşmak istediğim ilk kitap Thomas More’un Ütopya’sı.


   Seve seve ve merakla okuduğum ve birkaç gün önce okumayı tamamladığım bir eser kendisi. Mükemmel bir devlet modeli eserde Ütopya isimli bir ada üzerinden anlatılmaya çalışılıyor. Yazılarımın kitap özeti gibi olacağını düşünmeyin lütfen. Şahsen ben özetini okuduğum bir kitabı okumak istemem. O yüzden bu yazımda da ilerideki yazılarımda da sizlere spoiler vermek gibi gafletlerde bulunmamak için elimden geleni yapacağım. Daha fazla uzatmadan konumuza dönüyorum.

   Bu kitabı okumaya başlayana kadar ütopya kelimesinin Thomas More tarafından türetildiğini bilmiyordum. Gerçi edebiyatta bu türde yazılan eserlerle ilgilenen herkesin bildiği bir şey olduğu söyleniyor ama..



   Ütopya özellikle şehircilikle ya da ekonomi ile ilgili bölümler okuyan, ya da okuyacak arkadaşların karşılaştığı ya da karşılaşacağı bir eser. Kendimden biliyorum. İngiltere’de yaşanan kapitalistleşme süreci hakkında yapılan yorumla tanınmış; koyunların insanları yemesi.


   Öncelikle kitabın bana kazandırdığı deyimlerden bahsetmek istiyorum sizlere;

  •          Güneşi fenerle göstermek; bu deyimle ilk kez bu kitapta karşılaştım. Zaten bilindik konular hakkında konuşmanın yersizliğini anlatmak için kullanılmıştı kitapta. Bu kitaptan edindiğim ve günlük konuşma dilime yerleştirdiğim bir deyim haline geldi benim için.


  •          Diline pelesenk etmek; bu deyim de ilk kez bu kitapta karşılaştığım bir deyim. Kitapta bir sözü yerli yersiz tekrarlamak anlamında kullanılıyor. Bu deyim de kitaptan edindiğim ve günlük konuşma dilime yerleştirdiğim bir deyim haline gelmiş durumda



   Altını çizdiğim cümleleri de paylaştıktan sonra bu yazımı noktalayacağım. Sizin de altı çizili cümlelerinizi merakla bekliyorum.  Bu arada size bir de sorum var. Ütopya’da yaşamak ister miydiniz?

  •       ‘’…devasa yaratıklar hemen hemen he yerde karşınıza çıkabilir, ama sağlıklı ve bilgece yönetilen halklara öyle kolay kolay her yerde rastlayamazsınız.’’


  •         ‘’Sen zarını atadur, bakarsın bir gün şansın yaver gider.’’


  •         ‘’…rüzgarlara karşı kürek çekemiyorsun diye gemiyi fırtınalı dalgaların ortasında bırakamazsın.’’

  •          ‘’…taraf tutma ve açgözlülük yargıya yerleşmeye görsün, toplumu bir arada tutan en güçlü bağı, yani adaleti tümüyle söküp atar.’’


   Bir sonraki eserde buluşmak üzere, hoşçakalın..

2 yorum:

  1. ay heey okudum bu kitabıııı ama saol yaaa ne ayrıntılı yazmışsııın :) mesleki olarak ilgi duydum diyon bi deeee bölüm nedeniyle yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, okurken keşke böyle bi yer olsa dedirtiyor insana..

      Sil